Örümcekler, avlarını yakalamak için uzun uğraşlar sonucu ağlarını örerler. Amaçlarına ulaştıktan sonra da bu ağların üzerinden besinlerini alırlar.
Ancak kendileri yapışmamayı nasıl başarıyor?
İnsanlarda gözyaşı üreten salgı bezleri gibi örümceklerin de karın kısımlarının ucunda, ipek üreten salgı bezleri bulunur.
İpeğin üretildiği bu kısım, örü memesi olarak isimlendirilir. Örümcekler bu ipekle; avlarını yakalamak, etkisiz hâle getirmek, yavruların korumak veya düşmanlarından kaçmak gibi farklı amaçlar için ağ üretebilir.
Ayrıca bir örümceğin, ipek üreten farklı salgı bezleri bulunur. Örneğin ampullate, agregat, piriform ve tubiliform bunlardan bazılarıdır. Agregat salgı bezinde, örümcek ağının yapışkan olmasını sağlayan sıvı ipek üretilir.
Bu sıvı ipek de örümcek ağının belirli bir kısmında bulunur. Ağın geriye kalan kısımları ise yapışkan olmayan ipekten üretilir. Yapışkan örümcek ağı, ağ ören örümcekler tarafından örümcek, sinek ve diğer böcekleri yakalamak için kullanılır.
Örümceklerin bacakları, avlarının aksine ağa bütünüyle temas etmez.
Bu canlılar kendi ağlarının yüzeyinde oldukça çevik bir şekilde hareket eder ve bu sayede yapışkan sıvıya yalnızca bacaklarının ucundaki tüyleri temas eder. Ayrıca örümceklerin bacakları, seta ismi verilen fırça gibi sık ve düzensiz tüylerden oluşur.
Bu tüylerin düzensiz olması, örümceğin bacağı yapışkan sıvıya değse bile her bir damlacık farklı bir seta ile temas eder. Bu durum, damlacıkların bir araya gelmesinin ve bir bağ oluşturmasının önüne geçer.
Bu sebeple yapışkan sıvı, bu tüylere dokunamaz ve setadan kayıp düşer. Ek olarak örümcekler, yapışkandan kaçınmak için kendilerini oldukça özenli bir şekilde temizler.
Bu temizlik, ağlarına takılmalarına neden olabilecek tüm ipek parçalarını ve diğer kalıntıları, bacaklarından rutin olarak arındırmalarını ifade eder. Özetle bu canlılar tabiri caizse kendi açtıkları çukura düşmemek için, üstün bir performans sergiler.